ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

RAMSAR SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA TÜRKİYE’DEKİ SULAK ALANLARIN YÖNETİMİ

Şilan Ateş

Akdeniz Üniversitesi

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Yüksek Lisans Öğrencisi 

Geçmişten günümüze kadar medeniyetlere bakıldığında suyun insan hayatının vazgeçilmez bir unsuru olduğu görülmektedir. Tüm canlılar için yaşamsal bir değere sahip olan su ilerleyen zamanlarda sadece içme suyu olarak kullanımının dışına çıkarak tarım, sanayi, enerji üretimi, ulaşım gibi sektörlerde ağırlık kazanmaya başlamıştır. Özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra artan nüfus, kirlilik, sanayi faaliyetleri, tarımsal alanda suyun kullanılması suyun üzerindeki baskıyı artmıştır. Su kaynakları kirlenmiş ve azalmıştır. Biyoçeşitlilik açısından çok önemli olan sulak alanların tahrip edilmesi ekosistem için büyük bir tehdittir. Sulak alanlardan doğal ve ekonomik olarak faydalanılmaktadır. Saz ve tuz üretimi, içme ve kullanma suyu temini, tarımsal faaliyetlerde faydalanılması, ulaşım ve turizm gibi doğrudan kullanım alanları dışında bulunulan bölgenin iklim ve su rejimini düzenleme, suyun temizlenmesi gibi dolaylı kullanımları da vardır. Bunlara ek olarak sulak alanların iklim değişikliğine neden olan karbonu tutmaları önemlidir. Sulak alanların insanlara ve diğer canlı yaşamına etkisi göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Fakat tüm bunlar bu alanların tahrip edilmesinin önüne geçememektedir. Sulak alanlar aşırı su kullanımı, avcılık, su ürünlerinin aşırı tahribi, kirlilik, sulak alanlara başka balık türlerinin salınımı ve kurutma gibi birçok tehdide maruz kalmaktadır. Bu nedenle sulak alanların korunması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Nihayet 1971’de kısa adı Ramsar Sözleşmesi olan Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi İran’da imzalanmıştır. Ramsar Sözleşmesi’nin birinci maddesi sulak alanları kapsayarak bu sulak alanlara bağımlı kuşları su kuşları olarak kabul etmektedir. Sözleşmenin ikinci maddesi sulak alanların tespiti ve sınıflandırılmasına yönelik birtakım düzenlemeler yaparken bu sözleşme taraflarının sulak alanlardaki egemenlik alanlarının ihlal edilmeyeceğini belirtmektedir. Üçüncü madde taraflara sözleşme kapsamında koruma altına alınan sulak alanlarının korunması ve akıllıca kullanılmasını sağlayacak uygulamaları yapma sorumluluğunu yükler. Sulak alanların 1 “akıllıca” kullanımı alanın ekosisteminin bozulmayacak şekilde, sürdürülebilir kalkınma için kullanılması gerekliliğini ifade eder (Orman ve Su İşleri Bakanlığı,2013:87). Taraflar sınırları içindeki koruma alanı olarak kabul edilen sulak alanlardaki olan ya da olmasına muhtemel gözle bakılan değişiklikleri bu sözleşmenin bürosu olarak görev yapan Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’ne bildireceklerdir.

Makalenin tümü için lütfen tıklayınız 

/uploads/editor/images/RAMSAR%20S%C3%96ZLE%C5%9EMES%C4%B0.pdf

Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış